- sıkı bağlamak
- v. make fast--------sıkı bağlamak (halat)v. frap
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
sayfa bağlamak — dizgide dökülen kurşun satırları bir sayfa düzeni içinde toplayarak sıkıca iple bağlamak Sayfayı öyle sıkı bağlardı ki satırlar âdeta birbirine kenetlenirdi. Y. Z. Ortaç … Çağatay Osmanlı Sözlük
çogmak — sarmak, sıkı bağlamak I, 210 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
köklemek — eğer bağını sıkı bağlamak, III, 300 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
ağız — 1. is. Yeni doğurmuş memelilerin ilk sütü 2. is., ğzı, anat. 1) Yüzde, avurtlarla iki çene arasında, ses çıkarmaya, soluk alıp vermeye ve besinleri içine almaya yarayan boşluk 2) Bu boşluğun dudakları çevrelediği bölümü Küçük bir ağız. 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
el — 1. is., anat. 1) Kolun bilekten parmak uçlarına kadar olan, tutmaya ve iş yapmaya yarayan bölümü El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk. Z. O. Saba 2) Sahiplik, mülkiyet Elden çıkarmak. Elimdeki bütün parayı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
örklemek — örklemek, sıkı sıkıya bağlamak. III, 443 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini